İlk başlarda Ordu Yöntemi olarak adlandırılan İşitsel Dilsel Yöntem, davranışçılık anlayışına dayanan bir yabancı dil öğretme yöntemidir.1 1950’li yıllarda Amerikalı dilbilimciler tarafından ortaya atılan bu yöntem dili bir sosyal iletişim aracı olarak görür ve yazmayı konuşma dilinin kayıt altında tutulması amacıyla sonradan türetilmiş bir sistem olarak ikinci plana atar.2 Bu yöntem diyalog ve alıştırmaların sık sık tekrar edilmesiyle konuşma becerisinin geliştirilmesini ve iyi bir alışkanlık oluşturmayı amaçlar.3
Sözlü iletişimi dayalı olması ve dilin öğrencilerin kendi ana dillerini kullanmasına izin verilmeden öğretilmesini savunması yönünden Doğal Yöntem’e benzemektedir. Ancak Doğal Yöntem’den farklı olarak kelime öğretimine odaklanmaz; onun yerine öğrencilere yukarıda da bahsedildiği gibi çeşitli dilbilgisi kuralları içeren cümlelerin alıştırmaları yaptırılır.4
Amerika Birleşik Devletleri’nin İkinci Dünya Savaşı’na katılmasıyla birlikte Amerikan hükümetinin Almanca, Fransızsa, Japonca gibi ve savaşta olan diğer başka devletlerin dillerini iyi derecede konuşabilen ve anlayabilen kişilere ihtiyacı oldu. Ve bunu da en hızlı ve en etkili biçimde yapması gerekiyordu. O zamanlarda dilbilgisi çeviri yönteminin bir dili konuşmak için kullanıldığında işe yaramadığı ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine Amerikan hükümeti tüm üniversitelerden sonucunda dili anlayıp konuşabilen bireylerin çıkacağı yabancı dil öğretim programları geliştirmelerini istedi. Bu da Amerika’da dil öğretiminde büyük bir değişikliğe gidilmesine yol açtı. 1945 yılında Leonard Bloomfield isimli dilbilimcinin yapısalcı teorisinden hareketle Michigen Üniversitesi’nden Charles Fries şuanki işitsel dilsel yönteminin temelini oluşturan bir yöntem geliştirdi. Bu yöntemle dilbilgisi direk olarak öğretilmeyip bağlam içerisinden fark ettirilmeden öğretiliyordu. Öğrencilerden dilbilgisi kurallarını çeşitli diyaloglar yardımıyla çıkarmaları bekleniyordu. Charles Fries tarafından geliştirilen bu yönteme daha sonra Skinner’in davranışçılık teorisi eklenerek günümüzdeki halini almıştır.567
Kalıp alıştırmaları bu yöntemde sıkça kullanılır. Bunun için de bazı yöntemlere başvurulur. Bunlar:
Tekrar: Öğrenci bir sözü duyduğu gibi tekrar eder.
Çekim: Bir cümledeki bir kelime tekrar edildiğine farklı bir yapıya dönüşür.
Değiştirme: Bir kelime başka bir kelimeyle değiştirilir.
Yeniden ifade etme: Öğrenci duyduğu sözü başka bir şekilde ifade eder.9
Çekim
Teacher: I ate the sandwich. (Öğretmen: Ben sandviçi yedim )
Student: I ate the sandwiches. (Öğrenci: Ben sandviçleri yedim)
<!-- -->Değiştirme
Teacher: He bought the car for half-price. (Öğretmen: O, o arabayı yarı
fiyatına aldı.)
Student: He bought it for half-price. (Öğrenci: O, onu yarı fiyatına aldı.)
<!-- -->Yeniden ifade etme
Teacher: Tell me not to smoke so often. (Öğretmen: Bana bu kadar sık
sigara içmememi söyle.)
Student: Don't smoke so often! (Öğrenci: Bu kadar sık sigara içme!)
“Teacher: There's a cup on the table ... repeat (Öğretmen: Masada bir fincan var … Tekrar edin)
Students: There's a cup on the table (Öğrenciler: Masada bir fincan var)
Teacher: Spoon (Öğretmen: Kaşık)
Students: There's a spoon on the table (Öğrenciler: Masada bir kaşık var)
Teacher: Book (Öğretmen: Kitap)
Students: There's a book on the table (Öğrenciler: Masada bir kitap var)
Teacher: On the chair (Öğretmen: Sandalyede)
Students: There's a book on the chair (Öğrenciler: Sandalyede bir kitap var)10
Orijinal kaynak: işitsel dilsel yöntem. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page